Hacıosmanoğlu'ndan kulüplere çağrı

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, gündeme dair konularla ilgili basın toplantısı düzenledi. Başkan Hacıosmanoğlu TFF olarak gerekli çalışmaları yapacaklarını söylerken, bir kez daha kulüplere de kendi önlerini temizleme çağrısı yaptı.

TFF Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirilen basın toplantısında, Başkan Vekili Fuat Göktaş, Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Surözü, Mustafa Temel Bozbağ, Ural Aküzüm, Fazlı Çilingir, Tahir Ediz Kıray, Muhammet Akçay, Temsilciler Kurulu Başkanı Şerafettin Bural, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Dr. Ferhat Gündoğdu, Sportif İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Şepik ve Baş Hukuk Müşaviri, İdari İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Erkan Kıraç da yer aldı. 

"Değerli basın mensupları, değerli çalışma arkadaşlarım. Televizyonları başında bizleri izleyen aziz milletim. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum." diyerek sözlerine başlayan Başkan Hacıosmanoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, "Konuşmama başlamadan başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hayatımıza dokunan bütün öğretmenlerimizin bu özel gününü tebrik ediyorum." dedi.  

Temiz futbol vurgusu yapan TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu şöyle konuştu: "Biz çocuklarımıza, gençlerimize temiz Türk futbolu bırakma adına başlatmış olduğumuz, Türk futbolunda milat diyerek yola çıktığımız bu kutsal görevde, günlerdir bilen de konuşuyor bilmeyen de, bilgi sahibi olan da konuşuyor bilgi sahibi olmayan da... Burada önemli olan bu değerli harekata kimin ne kadar katkı sunduğu. Bu harekata ilk başladıktan sonra bir açıklama yapmıştık ve demiştik ki; bu kutsal görev ne bireylerin ne de kurumların kendilerine menfaat devşirme alanı olsun. Temiz futbola hep beraber katkı sunarak mutlu yarınlara ulaşalım. Biz bu yola girerken bundan zarar görecek kulüplerimiz, spor camiasının içinde bir sürü insanın olacağı bilinciyle girdik. Ne şahsım ne de yönetim kurulundaki arkadaşlarımız buraya demir atmak amacıyla gelmedik. Bu görevleri Cenabı Allah nasip ediyor. Nasip ettiği sürece içerisinde hizmet etmeye çalışacağız. Az önce söylediğim gibi gençlerimize, çocuklarımıza vefa borcumuz var. 

Yetkili ve yetkisiz, bilgili ve bilgisiz insanların konuşmalarını dinliyoruz. 'Bu veriler nasıl alınıyor, nereden geliniyor?' deniyor. Bunlara üzülüyoruz. 'Gelişinde manipülasyon var mı?' deniyor, olduğu söyleniyor.  Bunu da çok yetkili ağızlar söylüyor. Bilgi sahibi olmaması bana doğru gelmiyor. Bunların hepsi bilgili insanlar. Bilgileri nasıl aldığımızı, nasıl irdelediğimizi, ne kadar titiz ve adil olarak davrandığımızı anlatacağım. Genellikle kurumlardan bilgi dışarı sızar. Biz bu göreve başladığımız andan itibaren görevlendirdiğimiz dört tane arkadaşımız vardı. Bakanlık bürokratlarına teşekkür ediyorum. 20-25 günlük sürede en ufak bir bilgi sızıntısı olmadı. Daha sevkler yapılmadan 2 saat önce hukuktan sorumlu başkan vekilimizin haberi oldu. Sadece zimmet dediğimiz o dört arkadaşımızın haberi vardı. Merak edenlere söylüyorum. Bu bilgiler için resmi olarak Spor Bakanlığımıza müracaat ediyoruz. Spor Bakanlığımıza bağlı olan Spor Toto Teşkilatı üzerinden bakanlık bize gönderiyor. Adı geçen şirketler, Spor Toto Teşkilatı'na lisans olarak bağlı. Şirketler, bilgileri Spor Toto Teşkilatı'na veriyor oradan da bize geliyor. Lisans olarak bağlı olduğunuz kuruma manipüle ederek mi bu bilgileri veriyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Bu ortaya çıktığında lisansın iptal olur. Peki bakanlık bize gönderirken mi manipüle ediyor? Hayır, çözümlerini biz yapıyoruz. Bu sürece bu tür konuşmaların hiçbir katkısı yok. Burada elbette ki mağdur olan arkadaşlar olduğunu söyleniyor. Arkadaşlar, bu veriler devletin bakanlığından bize ve Hukuk Kurulu'na geliyor. Makul şüphe varsa Hukuk Kurulu'nun bunları yargıya intikal ettirme zorunluluğu var. Ettirmediği zaman suç işler. Görevi suistimalden haklarında dava açılır. Arkadaşlarımız da Hukuk Kurulu'ndaki ekiple beraber ilk yargı organı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk ediyor. Burada bu suçları işlemediğinizi kanıtlarsanız, orada itiraz edersiniz; ceza almazsınız. Ceza alırsanız futbolun yargıtayı Tahkim Kurulu'na müracaat edersiniz. Mağdur edildiği düşünülen insanlar var. Bunlar kamuoyunda çok konuşuluyor. Biz kimseyi mağdur etme gibi bir düşünce içerisinde değiliz. Nasıl kendi haysiyet ve şerefimizden sorumluysak futbol ailesinin de bütün fertlerinin haysiyet ve şerefinden sorumluyuz. Ama sürecin böyle olduğunu insanların bilmesi lazım. Kim suçsuzsa ilk yargı organında suçsuzluklarını ispat etsinler. Hatta biz çoğu arkadaş için adlarına işlem yapıldıysa onlar adına suç duyurusunda bulunuyoruz. Haklılığınızı ispat ettiğinizde gerekeni yaparız. Altı tane bahis şirketi var. Bir tanesinin lisansı iptal edilmiş. 'Hangi verileri aldınız,  hepsini aldınız mı?' deniliyor. Biz bu şirketlerden bilgileri istedik. İlk etapta gelen bilgileri bir kenarda bekletemezsiniz. Hayat, futbol devam ediyor. İlk gelen bilgileri Hukuk Kurulu'muz titizlikle inceleyip az önce söylediğim gibi PFDK'ya sevklerini yaptık. Gelmeyen veya eksik gelen bilgilerle ilgili bakanlık üzerinden aynı firmalardan bilgi talep ettik. Belli kısmı geldi. Gelmeyenlerle ilgili de burada tarihi de var. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık da aynı firmalardan talep etti. Umut ediyorum onlar da en kısa zamanda gelecek."

Kimsenin Türk futbolunda tiyatro seyretmek istemediğini kaydeden TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, "Samimi olarak Türk futbolunun temizlenmesini, 'Sahada tiyatro seyretmek istemiyorum' diyen insanlarla birlikte bu işe hizmet eden, emek veren, gecesini gündüzüne katan başkanından yöneticisine, teknik direktöründen malzemecisine kadar, en kutsal olanı da -futbol onlar varsa var; onlar yoksa yok- güzide taraftarlarımız... En büyük emekçiler onlar. Kimi babasından aldığı harçlığı kullanıyor. Kimi zor şartlarda kazandığı parayı kullanıyor, destek veriyor. Hiçbiri tiyatro seyretmek istemiyor. Hepsi dürüst, adil, herkese eşit mesafede kararların verildiği Türk futbolu seyretmek istiyor. Başarıların sahada kazanılmasını istiyor." ifadelerini kullandı. 

"Bugün futbolda bir deprem var"

"Bu işten zarar görecek kulüplerimiz de futbolcularımız da var. 'Hayat nasıl devam edecek?' diye herkesin kafasında bir soru işareti var." diyen Başkan Hacıosmanoğlu şöyle konuştu: "Bakın arkadaşlar, bu ülkede deprem oldu. Allah bir daha göstermesin. Pandemi oldu. Yine Cenabı Allah bir daha göstermesin. Takım sayıları arttı. Bunların hepsi doğal afet. Bugün futbolda bir deprem var. Herkes müsaade etsin. Nasıl orada takım sayıları arttıysa şimdi de düşsün. 'Takımların hayatlarını nasıl devam ettireceğiz?' diye sürekli toplantılar yapıyoruz. Bakıyorum hafta sonu maçlar oynandı. İsim vermeye gerek yok. Bir takımın üç kalecisi gitmiş. Genç bir kaleci kalede. Belki de asıl kalecileri olsa o kurtarışları yapamayacaktı. Her şeyin arkasında bir fırsat var. Özellikle alt liglerde birçok takımın oyuncusu gitti. Gitti ama gençlerin önünü açmak lazım. Bu da bir fırsat. Bu takımların genç takımları var. Amatörden oyuncu alabilirler. Federasyon olarak bakanlığımızla konuşarak ekstra maddi katkı sağlanması gerekiyorsa bunlarla ilgili de çalışma yapacağız. Ama hepsinden kim zarar görüyorsa temizlenme adına herkes bu çileye bir taraftan katlanacak. Katlanacak ki; çocuklarımıza, yarınlara temiz Türk futbolu bırakalım. Konuşmamın başında da söyledim. 'Acaba buradan bir çıkar devşirebilir miyiz?' mantığını bir kenara bırakmak lazım. Bu toplumsal bir olay. Eğer bu temiz ortamı, kararlılıkla hep beraber yaşayabilirsek belki bir belki iki sene bunun sıkıntısını çekeriz ama yarınlar bütün kulüpler için Türk futbol ailesi için daha iyi olacak. Bir kez daha buradan güzide kulüplerimize çağrıda bulunuyorum. Kurumsal ve kişisel menfaatleri bir kenara bırakıp Dünyanın, Avrupa'nın imrenerek izlediği bu harekete; temiz Türk futbolu adına, cesurca başlatılan bu harekete herkesin destek olmasını rica ediyorum." açıklamalarında bulundu. 

"Türk futboluna zarar veren unsurlar dışarı atılması lazım"

Sportif olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun çalışmayı yürüttüğünü vurgulayan TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, "Bunun bir de cezai boyutu var. Buradan İstanbul Başsavcılığımıza ve görevlendirdiği başsavcı vekillerine teşekkür ediyorum. Onlar da titizlikle çalışıyorlar. Biz sportif olarak yargılıyoruz. Onlar da incelemeyi derinleştirerek devam ediyorlar. Bana göre de devam etmesi lazım. Türk futboluna zarar veren hangi unsur varsa bunun dışına atılması lazım. Elbette ki kulüp başkanları benim çağrımı dikkate alıp kendileri yaparsa iyi olur. Ama yarın hem bizim hem de başsavcılığın inceleme sonucu olumsuz sonuçlarla karşılaştığında üzülmesinler. Kendi temizliklerini kendileri yapsınlar. Hakemler ve futbolcularla başladık. Hakemlerle başladığımızda herkes memnun oldular. Ne zaman futbolculara gelince işi sulandırmaya, farklı farklı yönlere çekmeye başladılar. Temizlik sadece hakemlerle olmaz. Yapılacaksa futbolun bütün unsurlarının olması lazım. Evet, hakemlerle başladık. Elbette ki futbolcularla devam ediyor. Bu hafta istediğimiz veriler bakanlıktan gelecek. Teknik direktörler, antrenörler, tercüman, malzemeciler, sağlık çalışanı, menajer, temsilciler, gözlemciler, onlar da bu hafta geliyor. Dediğimiz gibi o incelemeden sonra Federasyonun uhdesinde olanları, kendi önümüzü temizlemiş olacağız. İnşallah kulüplerimiz de kendi önünü temizler. O görev hem başsavcılığa hem bize kalmaz. Burası sihirli sözcük. 

Değerli basın mensupları. Bu işten kurum ve de kişisel olarak kendilerine çıkar devşirmeye çalışanlar, bu işi sulandırmaya kalkanlar temiz futbol istemeyenlerdir. Bunu da toplum böyle algılayacak. Sokakta yürürken herkes bana bunu söylüyor. Onun için çıkar peşinde koşmaya gerek yok. Çocuklarımıza, yarınlarımıza dokunmak istiyorsak herkes eline taşın altına koysun. Biz şahsım ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla beraber bunun risklerini göze alarak yola çıktık. Bunda birçok insan diyor ki, 'Yarın seçim olur; kiminle kazanacaksınız?' Bizim öyle derdimiz yok. Cenabı Allah nasip etti, 12 gün kala seçime karar verdik. Seçilmeyi nasip etti. Ne kadar da süresi varsa, ne kadar müsaade ediyorsa az önce söylediğim gibi gençlerimize, çocuklarımıza nasıl örnek olmaya çalışıyorsak verdiği süre içerisinde yaparız. Ondan sonra da gideriz işimizin başına." diyerek sözlerini tamamladı.